Yenilik Partisi
#

Yenilik Partisi “Parti Sözcüsü”nün “Sığınmacılar” ve “Arapça Tabelalar” Hakkındaki Açıklaması

25-04-2024

Yenilik Partisi “Parti Sözcüsü”nün

“Sığınmacılar” ve “Arapça Tabelalar” Hakkındaki Açıklaması


AKP iktidarı, izlemiş olduğu yanlış dış politikanın bir tezahürü olarak ülkemize, milyonlarca sığınmacının kontrolsüz bir şekilde doluşmasına sebebiyet vermiştir.


Kamuoyu tarafından sıkça aralarındaki hukuksal tanımlama farklılıkları bilinmeksizin “mülteci”, “sığınmacı”, “yabancı” ve “göçmen” gibi ifadeler kullanılmaktadır.


AKP iktidarının söz konusu “davetsiz misafir”lerimizin geldikleri ülkelere geri dönmelerine yönelik bir politikasının ve söyleminin olmadığını yıllardır görüyoruz. Hatta, siyasal İslamcı bir bakış açısıyla ülkemizin doğal paydaşları olarak algıladığı ve entegrasyon politikası izlediği anlaşılmaktadır.


Bizim açımızdan şaşırtıcı olan şey ise, CHP’nin de AKP ile benzer bir söylem içerisinde olduğunun ortaya çıkmış olmasıdır. CHP’de AKP gibi “davetsiz misafir”lerimizin ülkemizde kalıcı olduklarını düşünmekte ve entegrasyonlarını amaçlamaktadır.


Her birisinin hukuksal tanımlaması farklılık arz etmekle birlikte, genel olarak “davetsiz misafirler”imizle evimizi, yani ülkemizi ilelebet paylaşmaya hiçbir güç muktedir olamayacaktır.


Biz “Yenilik Partisi” olarak, bu “davetsiz misafir”lerimizin Dünya Bankası ve AB fonları ile ülkemize entegre edilebileceğine inanmadığımız gibi bizler, ülkelerini terketmiş olan bu “davetsiz misafir”lerimizin geldikleri ülkelerine dönmelerini temin edeceğiz.


Türkiye’ye finansal destek vererek entegrasyonu tavsiye eden uluslararası aktörlere bizim tavsiyemiz, söz konusu “davetsiz misafir”lerimizin ülkelerine huzur içerisinde dönmelerini sağlayacak ve döndükten sonra da huzur içerisinde yaşamalarını sağlayacak projeleri finanse etmeleri, bu coğrafyadaki ülkeler üzerindeki emperyalist politikalarına son vermeleri yönündedir.


Bir diğer konu, son günlerde işyerlerinde kullanılan “Arapça” tabelalar meselesidir.


Herşeyden önce tüm tabelaların tabela kirliliğine veya bir başka ifadeyle, görüntü kirliliğine yol açmaksızın düzenlenmesi hususuna azami dikkat ve özenin gösterilmesi, bu konuda gerekli kontrollerin yapılması, belediyelerin görev alanı içerisindedir.


“Davetsiz misafir”lerimiz, özellikle Suriyeli sığınmacıların yasal ve yasal kurallara uymaksızın açmış oldukları işyerlerinde “Arapça” tabelalar kullanmalarına ve tabela kirliliğine müsaade edilmiştir.

Bizim açımızdan şaşırtıcı olan şey, CHP’nin “Arapça” tabelalar konusunda bizi yanıltması ve AKP ile aynı noktada bulunduğunun anlaşılmasıdır.


CHP, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra mültecilere yönelik kötü algıların artmasına neden olduğunu ileri sürdüğü uygulamalara karşı belediyeleri uyardığını açıklamıştır.


Kötü algılamaların artmasına neden olan uygulamalar ise Arapça tabelaların kaldırılması, Suriyeli esnafların dükkanlarının mühürlenmesi olarak belirtilmekte ve bu olayların CHP’nin genel politikası olmadığı ifade edilmektedir.


Türkiye’de kendisini “Arap” olarak tanımlayan insanlarımız olduğu, Arapça’nın Kur’an dili olarak bilindiği, Kur’an-ı Kerim’in Arapça yazılmasından dolayı Arapça alfabeye karşı diğer dillere göre daha farklı bir anlam verildiği; bu nedenle de özellikle Arapça tabela, pankart veya yazı konusunda olabildiğince dikkatli davranılmasını gerektiği ileri sürülmektedir.


Söz konusu ifadeleri kullananların M.K.Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni ulus-devlet olarak inşa ettiği ve Anayasamızda yer alan “Türk” tanımından bihaber oldukları anlaşılmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti, etnik köken veya dinsel inançlara dayalı olarak kurulmamıştır. Etnik kökeni veya dinsel inancı ne olursa olsun, Arap kökenli yurttaşlarımız dahil olmak üzere, Anayasamızın tanımladığı bağlamda “Türk”tür ve Türk kimliğinin taşıyıcısıdır. “Davetsiz misafir”lerimizin ağırlıklı olarak Arap olmaları ve “Arapça” tabeleların göze çarpacak derecede yaygınlaşmasının ulusal kimliğimize bir tehdit oluşturduğu açıktır. Türk ulusunun hassasiyetlerinin gözetilmesi gerekmektedir. 24.04.2024


Yenilik Partisi Parti Sözcüsü

Doç.Dr. Kemal ÇİFTÇİ